Beşiktaş’ın ne çok seveni varmış da bizim haberimiz yokmuş. Yıllardır hem görsel hem de yazılı basında ikinci plana itilen Beşiktaş bir anda kendini en ön planda buldu. Herkes kendine göre sözde Beşiktaş’ın çıkarları uğrunda parçalamaya başladı.
Bu arkadaşlara sormak istiyorum, bugüne kadar nerelerdeydiniz? Aklınız şimdi mi başınıza geldi? Yıldırım Demirören yıllardır Beşiktaş’ın başında ve Beşiktaş’ı kötü yönetiyor ama ne zaman ki çıktı sert yüzünü gösterdi, oynanan oyunları açık açık dile getirdi, herkes rahatsız oldu. Sözde Beşiktaş koruyucuları bağlı oldukları yerlerden adlıları talimatlar ile bir anda Demirören’e karşı savaş açtı. Hem de bel altından vurmaya başlayarak. Beşiktaş’ın başkanlık koltuğunda oturan kişiye hakarete varacak aşağılamalar, camiayı küçük düşürücü sözler birbirini kovalamaya başladı. Bu heyecanlı arkadaşlar şunu bilsinler Beşiktaş sizlerin değil. Siz gidin önce kendi kapınızın önünü süpürün ve Beşiktaş’ı bize bırakın.
Benim çocuğum sokağa çıktığı zaman yaramazlık yapabilir ama onun kulağını çekecek kişi sadece benim. Başka birisinin babası çıkıp benim çocuğumun kulağını çekerse karşısında beni bulur. Benim çocuğum ne kadar büyük bir hata yaparsa yapsın, ona gereken dersi verecek kişi sadece benimdir. Eğer başka biri bu işe soyunursa, onu soyunduğuna soyunacağına pişman ederim. Herkes aklını başına alsın, Beşiktaş’ın başkanına karşı nasıl konuşması gerektiği öğrensin. Başkana hesap soracaklar sadece Beşiktaş camiası ve genel kuruludur.